Okullarda akran zorbalığına ailelerin tavrı mı yol açıyor?
Birçok insan çocukluk döneminde kendi akranlarından küçük ya da büyük zorbalıklara maruz kalabiliyor. Araştırmalara göre çocukların yaklaşık yüzde 14’ü akran zorbalığıyla mücadele ediyor.
Akran zorbalığı çocukların yaşıtlarına uyguladığı sözel, fiziksel ya da duygusal baskı olarak tanımlanıyor.

Araştırmalara göre her 3 çocuktan 1’i hayatının bir döneminde bu tür zorbalıklara maruz kalıyor. Eğer mağdur yaşadıklarından kimseye bahsetmezse, zorbalığa maruz kalmaya devam edebiliyor. Zira akran zorbalığı sistematik olarak aylarca hatta yıllarca sürebiliyor.

Her yaş döneminde farklı şekillerde kendini gösteren akran zorbalığının aileler açısından da iki boyutu var: Mağdur ya da zorba çocuğun ebeveyni olmak.

Peki, her iki durumda da bu çocuklara nasıl yaklaşmak gerekli? Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk ile akran zorbalığını hem mağdur hem de zorbalık yapan çocuklar açısından konuştuk
Hangi çocuklar zorbalık yapmaya daha yatkın?

Akran zorbalığı çok boyutlu bir problem olarak görülüyor.

Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, çocukların bireysel özelliklerinin yanı sıra aile tutumları, arkadaşlık becerileri ile öğretmenin rolü ve okul atmosferinin akran zorbalığının meydana gelmesinde önemli rol oynadığını söylüyor.
Elvin Akı Konuk, hangi çocukların bu tür davranışlara yatkın olduğunu ise şöyle anlatıyor:

“Çocuklar çevrelerindeki kişileri gözlemler ve onları model alırlar. Evde öfke ve şiddet ile problemleri çözen ailelerin çocukları aynı davranışı okulda bir problem çözme aracı olarak kullanabilmektedir. Ayrıca aşırı koruyucu ve kontrolcü ebeveynlik yaklaşım gösterildiğinde çocuklar, kendilerini daha rahat ve bağımsız hissettikleri ortamlarda çeşitli zorbalık davranışları uygulayabilirler. Bu nedenle ebeveynlerin aşırı koruyucu ve kontrolcü yaklaşımlarından mümkün olduğunca uzak durması gerekmektedir.”

Akran zorbalığı okul başarısını olumsuz etkiliyor

Zorbalığın etkileri çocukların gelişiminde ve ilerleyen yaşlarında da görülüyor. Sadece mağdur çocuğun değil, zorbalık yapan çocukların da gelişimini ve başarısını olumsuz etkiliyor. Elvin Akı Konuk, zorbalık yapan ve maruz kalan çocuklardaki etkileri şöyle anlatıyor:

“Zorbalık yapan çocuklarda okuldan kaçma, karşı gelme ve akademik başarıda düşüş görüldüğü gibi yetersiz sosyal beceriler, soyutlanma ve yalnız kalma, erken yaşta alkol, sigara ve madde kullanımı gibi olumsuz durum ve sonuçlar görülebilmektedir.

Zorbalığa maruz kalmış olan çocuklarda ise özellikle kaygı, depresyon, özgüven düşüklüğü, psikolojik kökenli fiziksel belirtiler, okul fobisi, kendini değersiz hissetme, dışlanmışlık hissi, içe kapanma gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.”

Zorbalığa maruz kalan çocuğa nasıl yaklaşmak gerekir?

Akranlarının duygusal veya fiziksel baskılarına maruz kalan çocuklar yaşadıklarını anlatmaktan çekinebiliyor. Peki bu çocuklara nasıl yaklaşmak gerekiyor? Elvin Akı Konuk, çocukların kendini korumak adına agresif davranışlara yönlendirilmemesi gerektiği konusunda uyarıyor.
“En önemli şey çocuğu dinlemek. İletişim halinde bulunmak, duygularını ifade etmesini sağlamak, yaşanan durumlardan dolayı tepkisel davranmadan çözüm için neler yapılacağını çocukla birlikte belirlemek gerekir. Sorunu çözmesi adına ‘Sana vurana sende vur’ şeklinde yapılan açıklamalar veya öğütler çocuğun problemi çözmesinden öte daha çok içe kapanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle çocuklar agresif olmaya veya zorbalığa davranışsal olarak karşılık vermeye teşvik edilmemelidir.

Bunun yerine özgüveni desteklenmeli, böyle bir durum gerçekleştiği takdirde kimlerden yardım ve destek alınabileceği (öğretmen, müdür, okul psikolojik danışmanı vb.) çocukla birlikte belirlenmelidir. Ayrıca çocuğun kendi ilgi alanları dahilinde sosyal etkinliklere ve aktivitelere de yönlendirmek benlik gelişimi açısından değerlidir.”

Okul değiştirmek bir çözüm mü?

Akran zorbalığı sadece yapan ve yapılanı değil, hatta tüm toplumu ilgilendiren bir sorun. Kimi durumlarda aileler çocuklarını korumak için okul değiştirmeyi bir çözüm olarak görebiliyor. Ancak Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk okul değişiminin tek başına bir çözüm olmadığı konusunda uyarıyor:

“Çünkü aynı problem başka bir okulda ya da başka bir akran ortamında da söz konusu olabilir. Okul değiştirmekten önce okul-aile iş birliği sağlanarak hem okul içinde hem de aile içinde önleme ve müdahale planlamalarının düzenli ve sistematik biçimde uygulanması önem teşkil etmektedir.”

Okullarda akran zorbalığı nasıl engellenebilir? Eğitimciler nasıl hareket etmeli?

Okul yetkililerinin zorbalığı fark ettiği anda müdahale etmesi, bu tür davranışların önlenebilmesi için oldukça önemli. Peki eğitimciler nasıl bir yol izlemeli? Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk anlatıyor:

“Okul ortamında öncelikle hem akran zorbalığı hem de etkileri hakkında tüm çocuklar bilgilendirilmelidir. Öğretmenler ve okul yönetimi tarafından zorbalığa karşı sınırlar konulmalı ve sınırlar üzerinde tutarlı olunmalıdır. Belirli aralıklarla öğrenciler ile sınıf toplantıları yapılması hem sınırların üzerinden geçmek hem de arkadaş ilişkilerinde işbirlikçi davranmalarını sağlamak adına önemlidir.”

Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, zorbalığın okullarda görmezden gelinmemesi gerektiği konusunda uyarıyor:

“Anında müdahale edilerek davranış sonlandırılmalıdır. Ayrıca çocukların duygularını fark etme, duygularını doğru biçimde ifade etme ve öfke duygusu üzerinde kontrolü sağlama, sosyal beceri eğitimleri ile birlikte iletişim becerilerine yönelik yapılacak akran ve grup çalışmaları zorbalığı önlemede etkili olacaktır.

Bununla birlikte okul zorbalığı konusunda aileler bilinçlendirilmeli, müdahale ve önleme sürecine anne ve babaların da katılımı sağlanmalıdır.