Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NTV’de gündemle ilgili soruları yanıtladı.

Çavuşoğlu, ABD ile krize sebep olan F-35 savaş uçaklarının teslimatı konusunda net konuştu.

ABD Kongresi’nde F-35 teslimini engelleme çabaları sürüyor
“Türkiye’ye böyle davranamazsınız”

Trump, bize gerekli adımların atılacağını söyledi. F-35 teslimatı konusunda bir sorun yok. İleride de bir sorun olacağınız düşünmüyoruz. Yeni Türkiye’ye böyle davranamazsınız. Savunma sanayiinde bizden ilerde olabilirsiniz, ama Türkiye’ye böyle davranamazsınız.

“İstedik vermediniz, bunu sorgulamak ne kadar adil?”

FETÖ’yü vermediği halde. Biz de tehdit gibi kullanabiliriz. Bunu istiyorlarsa o başka! Bizim görevimiz diplomatlar olarak, liderlerin aldığı kararları uygulamak… Biz F-35’leri hava savunmamız için aldık. Herhangi bir müttefike tehdit olsun diye almadık. Neden Rusya’dan aldık diye tepki gösteriyorlar. Biz sizden istedik, vermediniz. Bunu sorgulamak şimdi ne kadar adil?

Avrupa Birliği (AB) Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar için taahhüt ettiği 6 milyar euroluk mali desteğin 3 milyar avroluk ikinci diliminin serbest bırakılmasına karar verdi.

AB’nin kararına ilk yorum Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’dan geldi.

“AB süreci son dönemde hızlandırdı”

AB ile göç anlaşmasını imzaladığımız zaman 3+3 milyar euro taahhüdü vardı, göçmenlere harcamak için. İlk 3 milyar euro 2016 sonu itibariyle aktarılacaktı. Fakat AB’nin bürokrasisi ve prosedürleri bunu geciktirdi. Son zamanlarda hızlandırdığını görüyoruz.

“Hız vermemiz gerekiyor ki bir eşgüdüm var”

Diğer taraftan Türkiye olarak biz de Suriyeli mültecilere yönelik projelere de hız vermemiz gerekiyor ki bir eşgüdüm var. Şimdi 2018 yılı sonuna kadar vermeyi taahhüt ettikleri 3 milyar euronun onayı çıktı.

“Umarım bu sefer daha hızlı şekilde olur”

Umarım ilk dilimdeki bürokrasiden ders alınır, bu sefer daha hızlı şekilde uygulama olur. Paralar aktarılır ve Suriyeli mültecilere proje olarak döner. AB’nin bu anlamda sözünü tutması önemli. Ama daha hızlı davranması gerektiğini de AB’ye hatırlatıyoruz.

Çavuşoğlu, Suriye’de son dönemde yaşanan gelişmelere değindi.

“Rusya, İran ve ABD’nin sorumluluğu”

Bu ihlallerde Rusya’nın sorumluluğu var, İran’ın sorumluluğu var, ayrıca ABD’nin sorumluluğu da var. Astana’daki çatışmasızlık bölgeleri anlaşmasına güney bölgesini de ekledik ve birlikte hareket etme kararı aldık. Rejimin garantörü İran ve Rusya, muhalefetin garantörü ise Türkiye.

“Anlaşmaya uymadılar”

Fakat daha sonra ABD ve Rusya bu bölgeyle ilgili bir mutabakat sağladı. Anlaşmalarına göre bir tarafta muhalefet, diğer tarafta rejim var. Şimdi rejim bu bölgeye saldırdı. Bu mutabakatı kim yaptı?

“Cenevre, Astana ve Soçi’nin bir anlamı kalmaz”

ABD ve Rusya. Şimdi ikisinin de sorumluluğu var ve bunu durdurmaları gerekiyor. O zaman tüm anlaşmalar biterse siyasi çözümün, Cenevre’nin, Astana’nın, Soçi Zirvesinin sonuçlarının da bir anlamı ve önemi kalmaz.

“Gerekli tedbirler alınmalı”

Bu sefer kaos devam eder. Dolayısıyla herkesin yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekiyor. Biz bu konuda açıklamamızı zaten yaptık ama diğer taraftan ABD de burada sorumludur. Çünkü Rusya ile beraber bir mutabakata imza atmıştır ve bu ihlallerin durdurulması, gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor.

“Güven zedeliyor”

‘Anlaşma sağladık ama şimdi saldırı oldu, ben ne yapayım? Başınızın çaresine bakın’ demek insani de değildir. Ve maalesef bu konuda bu ülkelere yönelik güveni de zedeliyor.