Cumhurbaşkanı Erdoğan Sultangazi Seçim Mitinginde Konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Meral akşener’i masaya tıpış tıpış getiren de Muharrem ince’yide adaylıktan çektiren aynı güçtür. İnce’nin adaylıktan çekilmesi yöntemini asla kabul etmeyiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Şöyle bir rakamı alayım dedim. Dediler ki alanda 50 bin kişi var dediler. Tabi yolda gelirken sağ sol onları karıştırmıyoruz, alan. Sultangazi ilk defa böyle değil. Ben Sultangazi’ye ne zaman geldiysem Sultangazi’yi hep böyle gördüm. Sultangazi’de bir başka heyecan, coşku var. Sultangazi’nin güzel insanlarını en kalbi duygularla selamlıyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Maşallah bugün bir başka güzelsiniz. Bugün burada Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde gerçekleştirdiğimiz mitingin adeta devamını görüyoruz. Geçtiğimiz pazar günü tarihi bir katılımla gerçekleştirdiğimiz büyük İstanbul mitinginde bu kardeşinize verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum. Cumhur İttifakı’na verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Kandil’i bay bay Kemal’in amigosu haline getiren de, FETÖ’cüleri masanın kasetçisi haline getiren de aynı güçtür. Batı medyasını masanın basın bültenine dönüştüren de, ülkemizin milli çıkarlarını sosyal medya mecralarının mezesi haline dönüştüren de aynı güçtür. Sanmayın ki bu güç Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bu kişi sadece kendisine teslim edilen her kurumu batıran her partiyi yenilgiden yenilgiye koşturan bir maşadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Bütün dergiler Erdoğan gitmeli diyor. size ne? Bunun kararını siz değil ey batı milletim verir. Bay bay Kemal rusya’yada sataşmaya başladı. Türkiye’deki seçimleri rusya yönlendiyormuş utan utan! Bu adama Türkiye teslim edilir mi? SSK’nın haline bakın, şimdi bir de bizim İstanbul’umuzda Çam Sakura nasıl? Her taraf pırıl pırıl. Yeşilköy’de Murat Dilmener nasıl? Her taraf pırıl pırıl. Niye bunları biz böyle yaptık?

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Kanuni ne dedi, “halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” biz böyle yönetiyoruz bu ülkeyi. Ama bay bay Kemal’in SSK’nın başında olduğu zamanda SSK Okmeydanı Hastanesi’ne adeta iğrenerek giriyorduk. Her taraf pislik, galoşlar rezillik, bay bay Kemal seni görünce biz ne anlıyoruz biliyor musunuz? Çöp, çukur, çamur, susuzluk. Bunları yaşamadık mı? Sultangazi bunları yaşamadı mı? Peki, bu kardeşiniz İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı olduğu zaman susuzluk bitti mi? Çöp dağları kalktı mı? Çukurlardan kurtulduk mu? Çamurdan kurtulduk mu? Türkiye’yi de evvelallah yine biz getiririz. Şimdi ne diyor? Selo’yu kurtaracak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Maşallah bugün bir başka güzelsiniz. Bugün burada Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde gerçekleştirdiğimiz mitingin adeta devamını görüyoruz. Geçtiğimiz pazar günü tarihi bir katılımla gerçekleştirdiğimiz büyük İstanbul mitinginde bu kardeşinize verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum. Cumhur İttifakı’na verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Kandil’i bay bay Kemal’in amigosu haline getiren de, FETÖ’cüleri masanın kasetçisi haline getiren de aynı güçtür. Batı medyasını masanın basın bültenine dönüştüren de, ülkemizin milli çıkarlarını sosyal medya mecralarının mezesi haline dönüştüren de aynı güçtür. Sanmayın ki bu güç Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bu kişi sadece kendisine teslim edilen her kurumu batıran her partiyi yenilgiden yenilgiye koşturan bir maşadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Bütün dergiler Erdoğan gitmeli diyor. size ne? Bunun kararını siz değil ey batı milletim verir. Bay bay Kemal rusya’yada sataşmaya başladı. Türkiye’deki seçimleri rusya yönlendiyormuş utan utan! Bu adama Türkiye teslim edilir mi? SSK’nın haline bakın, şimdi bir de bizim İstanbul’umuzda Çam Sakura nasıl? Her taraf pırıl pırıl. Yeşilköy’de Murat Dilmener nasıl? Her taraf pırıl pırıl. Niye bunları biz böyle yaptık?

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Kanuni ne dedi, “halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” biz böyle yönetiyoruz bu ülkeyi. Ama bay bay Kemal’in SSK’nın başında olduğu zamanda SSK Okmeydanı Hastanesi’ne adeta iğrenerek giriyorduk. Her taraf pislik, galoşlar rezillik, bay bay Kemal seni görünce biz ne anlıyoruz biliyor musunuz? Çöp, çukur, çamur, susuzluk. Bunları yaşamadık mı? Sultangazi bunları yaşamadı mı? Peki, bu kardeşiniz İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı olduğu zaman susuzluk bitti mi? Çöp dağları kalktı mı? Çukurlardan kurtulduk mu? Çamurdan kurtulduk mu? Türkiye’yi de evvelallah yine biz getiririz. Şimdi ne diyor? Selo’yu kurtaracak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Bunun bir Selo’su var. Bay bay Kemal’in Selo’su. Selo’yu kurtarmak istiyorsanız oyu bana vereceksiniz diyor. İşti bunlar hep teröristler. Bu teröristlerle beraber yürüyor bay bay Kemal. Kandil’in teröristleriyle “haydi” diyor. Benim Sultangazili kardeşlerim Kandil’in teröristleri ile “haydi” diyen bay bay Kemal’e oy verir mi? Öyleyse pazar gününe kadar çok çalışacağız. Bir yanlışa adım atmayalım. Ve Selo Diyarbakır’da ne yaptı? Bütün Kürt kardeşlerimizi sokağa döktü. Selo’nun kendisi Kürt değildir, Zaza’dır. 51 Kürt kardeşimiz öldürüldü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Kendi koalisyon ortakları dahi kurtalamayacak. Çarşıda, pazarda insanlarımıza tercihleri ve kılık kıyafetleri üzerinden yapılan saldırılar bunun ilk işaretidir. Aslına bakılırsa daha önce Gezi’de, 17-25 Aralık’ta, Çukur eylemlerinde, 15 Temmuz’da neler yapılmışsa 14 Mayıs öncesi de aynısı sergileniyor. Biz bay bay Kemal ile ve ortakları ile değil Türkiye Yüzyılı’nın önünü kesmek için onları ortaya sürenlerle yarışıyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dış güçler için konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Dünyanın dört bir yanından ülkemiz seçimleri ile ilgili açıklamalara bakan herkes bunu görebilir. Bütün dergiler kapaklarında Erdoğan gitmeli diyor. Almanya’da çıkanlar böyle diyor. Fransa’da çıkanlar, İngiltere’de çıkanlar böyle diyor. Size ne? Bu dergilerin kapağına siz bu ifadeleri nasıl yazıyor sunuz? Bunun kararını siz değil ey Batı bunun kararını benim milletim verir. Bay bay Kemal, Rusya’ya sataşmaya başladı. Türkiye’deki seçimleri Rusya yönlendiriyormuş. Utan, utan şimdi ben de kalkıp Türkiye’deki seçimleri ABD yönlendiriyor, Almanya yönlendiriyor, Fransa yönlendiriyor, İngiltere yönlendiriyor dersen ne diyeceksin?

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Ben bunların hepsinin adeta ruhlarını okudum, ruhlarını. 20 senedir bunlarla görüşüyorum. 20 senedir bunlarla birçok aynı masalarda oturdum konuşuyorum. Sen bunlarla kaç kere bir araya geldin, nereden tanırsın? Ama bunda yalan bol. Londra’nın tefecilerinden 300 milyar dolar getirecekmiş, avucunu yalarsın. Senin gibi yalancıya bir Allah kuruşu vermezler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Kandil’deki terör baronlarının yaptıkları açıklamalara bakan herkes bunu görebilir. FETÖ’nün kaset, montaj oyunaları ile kimin önünü açtığını herkes bunu görür. Londra’daki tefecilerin kime göz kırptığına bakan herkes bunu görür. Evlatlarımızı sapkın emellerine kurban etmek isteyen LGBT’cilere bakan herkes bunu görür. Şimdi sizle konuşuyorum. Bu CHP, LGBT’ci mi? Bu İyi Parti LGBT’ci mi? Bu HDP, LGBT’ci mi? O yanında yavrular var onlar da buna zaten ses çıkarmıyor, onlar da LGBT’ci mi? Fakat, LGBT, AK Parti’nin yanına yaklaşamaz. MHP’nin yanına yaklaşamaz. Aynı şekilde Cumhur İttifakı’nın yanına yaklaşamaz. Çünkü biz aile kurumunun kutsiyetine inanıyoruz. Güçlü millet, güçlü ailelerden oluşur. Buna inanıyoruz, dolayısıyla LGBT’nin bizimle ilgi ve alakası olamaz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Bay bay Kemal, LGBT ile beraber dans etmeye devam etsin. İp onlarla dans etmeye devam etsin. Aynı şekilde HDP onlarla dans etmeye devam etsin? Bizde aile kutsaldır. Ailenin kutsiyetine dokundurmayız. Hamdolsun işte benim milletim her şeyin farkında. Ziyaret ettiğimiz her ilimizde sokakları ve meydanları dolduran milletimizin verdiği mesaj çok açık. Milletimiz pazar günü tercihini Türkiye Yüzyılı’ndan yana kullanacak. Bunun için oy verme saati bitimine kadar çok çalışmaya var mıyız? Eşimizi, dostumuzu sandığa gitmeye ve tercihini doğrudan yana yapmaya teşvik etmeliyiz. Pazar günü sandıklara iyi sahip çıkmalıyız.